Satoru heyecanla kollarını iki yana açarak bir adım daha öne atıyor, “Yūji-kun! Burada mısın!”
“Aman Tanrım,” çocuk nefes nefese, yaşıtlarından çok daha büyük sesleniyor, gözlerini Satoru’dan alamıyor. Çocuk hafifçe titriyor, belki şoktan, kelimeler titrek bir nefes alıp vermeyle, “gerçekten- sen- sen görünüyorsun- bu— aman Tanrım!”
Ve artık bundan hiç şüphe yok.
Savaş, hapis ve on bir yıl boyunca büyümenin o canlı rüyalarının, on yedi yaşında bir öğrenci olarak hastanede uyandıktan beri Satoru’nun sandığı gibi olmadığı açıkça belli. Tüm sorunlarının kaynağı Jujutsu toplumundan ayrılmadan çok önce.
Ne oluyor böyle?
Suguru'nun üniversite erkek öğrenci birliğinin alfa üyeleriyle ilgili bir takıntısı var. Özellikle de belirli bir alfa üyesiyle. Ne yazık ki kendisi için, yıllar geçmesine rağmen o alfa üyesi hala onunla birlikte olmak istiyor.
(Ya da, bir bağış toplama etkinliğinin zaten karmaşık ve dağınık bir ilişkiyi daha da karmaşık ve dağınık hale getirmesi.)