tıpkı senin gibi, ey çok kalabalık okyanus
Athena’nın gözleri parlar ve ışıldar, kollarını kaldırır. Annabeth gözlerini kapatır ve havadaki her şey birden durur. Hafif bir deniz esintisi vardır ve sonra yanında tanıdık bir varlık hissedilir.
“Ona zarar vermen akıllıca olmaz.”
Gözlerini açtığında, sevgilinin babası arkasında durmaktadır; gözleri, tepesinden dumanlar çıkacakmış gibi görünen annesine dikilir. Annabeth nefes almaz, Athena’dan gözünü ayırmaz ama kendini koruma içgüdüsüyle Poseidon’un yanına doğru birkaç hızlı adım geri çekilir. Bu bilinçli bir hareket değildir; tamamen öz korumaya dayalı bir hamledir. Yine de Annabeth, denize doğru attığı her adımın annesinin öfkesini artırdığını ve affedilme olasılığını azalttığının farkındadır.
-
aka: Poseidon, Percy’nin yükselmesini istiyor. Percy’nin yükselmeyi seçmesi daha da iyi olurdu. Ve bir tanrı olmak için en iyi neden aşk ise, Poseidon’un Annabeth Chase’den daha ileriye bakmasına gerek kalmaz. Bu arada Annabeth, TSSB ile mücadele ederken, Percy’yi korurken ve umurunda değilmiş gibi görünen bir tanrıçanın iyi bir kızı olmaya çalışırken, şimdi Poseidon’un radarında neden olduğunu anlamaya çalışmak zorunda.